Rodos Adası

Rodos Adası

Yunanca: Ρόδος - Ródos

Rodos, takımadalardan Oniki Adaların en büyüğü ve başkentidir. Bozburun Yarımadası (Türkiye) ile arasındaki mesafede 18 km’dir. 1.401 km²’lik bir alana sahiptir. Adanın bir uçtan bir uca uzunluğu 79,7 km ve en yüksek yeri 1.216 m’dir. Nüfus‎u 130.000 (2014) olup, bunun 55.000'i Rodos şehrinde yaşamaktadır.

Akdeniz coğrafyasında Rodos Adası Babilden Sicilya’ya, Boğazlardan Nil Nehri’ne kadar bütün eski deniz yollarının kesiştiği yerde, Küçük Asya kıtasını çevreleyen çok önemli bir noktada yer almaktadır.

Rodos Adası, Rodos adası nerededir, Peter Salvatore, Ayşin Yetmen yazıları, Rodos haritası, rodos adasınde ne yenir Akdeniz ve Ege ekseninde gerek ticari güzergâhı kontrol etmesi ve gerekse askeri açıdan bir deniz üssü olmaları sebebiyle Rodos, eski çağlardan itibaren bu bölgedeki hâkimiyet mücadelesinin en önemli alanlarından biri haline gelmiştir. Nitekim milattan önceki dönemde Mısır, Mezopotamya, Hitit, Girit ve Yunan gibi, bölgede hayat sahası bulmuş olan uygarlıkların tarihi bunu göstermektedir. M.Ö. 300’li yıllara kadar yerleşim olmayan adalara, o devirlerden sonra Anadolu’dan küçük kümeler halinde gelen bazı grupların yerleştiği anlaşılmaktadır.

Ege Adaları’nda ilk defa mutlak hâkimiyet kuran uygarlığın Anadolu’nun Menteşe bölgesinde yaşayan Karyalılar'ın olduğu bilinmekte ise de Rodos’ta ilk kalıcı yerleşim Fenikeliler tarafından oluşturulmuştur. Daha sonra Girit’ten gelen Minosluların döneminde tam bir “huzur ve barış ortamı” içinde gelişme görülmekedir. M.Ö. 1400’ lü yıllarda ada tamamen Miken kontrolüne geçmiştir. Bir tür askeri üs olarak kullanılan Rodos, Troya savaşına da Tlepolemos’un önderliğinde dokuz gemi ile katılmış ve tüm askerler Troya surlarının önünde ölene kadar çarpışarak tarihe geçmişlerdir.

M.Ö. 10. yüzyılın sonlarında Minos medeniyetinin ardından bir Yunan kavmi olan Dorların istilası başlamış, Dor hâkimiyeti Rodos’ta ikinci bir canlanma dönemi olmuştur. Lindos, Kamiros ve Lindos yeniden inşa edilmiş, bugünkü Rodos şehrini kurmuşlardır. Daha çok güvenlik amaçlı kurulan şehrin mimarı Hippodamos adında bir mimardır.

Rodos adası sahilleri, Rodos adası nerededir, Rodos adası, Peter salvatore, Ayşin yetmen, Ayşin yetmen yazıları, büyük iskender ve Rodos Özellikle denizcilikte bu dönemde önemli gelişmeler ortaya çıkmıştır. Geliştirdikleri gemi inşa teknikleri sayesinde hızlı ve dayanıklı gemiler yapmayı başarabilen Rodoslular, bu sayede bütün Akdeniz dünyası ile ticari faaliyetlerini geliştirmişlerdir. Akdeniz dünyasının en zengin adası haline gelen Rodos, Anadolu’da Pers etkinliğinin hızla artması üzerine o güne kadar var olan özerk pozisyonundan sıyrılıp Atina önderliğindeki Attika - Delos birliğine katılmıştır. (M.Ö. 477) Savaşın sonunda Atina, Ege adalarındakiler dâhil sahip olduğu bütün şehir devletlerini kaybetmiş, Oniki Ada ve diğer Ege adalarındaki şehir devletleri Perslerin hâkimiyetine girmiştir.

Rodos Adası M.Ö. 305-304 yıllarında Büyük İskender’in haleflerinden biri olan Demetrios Polierketes tarafından kuşatma altına alınmış, Ada halkı Makedonların bu kuşatmasına direnmiş ve başarıyla karşı koymuşlardır. Kuşatmanın kalkmasının ardından ada halkı zaferin anısına, şehir tanrısı Helios’a olan şükranlarını bildirmek için liman girişine bir heykel dikmişlerdir. Hatta dünyanın 7. harikasından biri kabul edilen Rodos Heykeli tüm dünya tarafından tanınmakta olup, depremden dolayı yıkılsa da Rodos Adası yeni medeniyetlere ev sahipliği yapmaya devam etmiştir.

Lindoslu Kahares tarafından tunçtan yapılmış olan heykel 30 m. yüksekliğinde olup, yapımı 12 yılda tamamlanmış ve toplam bir milyon dört yüz yetmiş beş bin frank harcanmıştır. Limana yanaşacak gemiler için de fener vazifesi gören heykel ancak 56 yıl ayakta kalabilmiş ve M.S. 226 yılında büyük depremde heykel yıkılmıştır. M.Ö.168’de Rodos, Roma karşıtı politikalar yüzünden cezalandırılmış, böylece deniz gücü ve ticaret merkezi olma özelliğini kaybetmiştir. Kötü gidişatın ardından ayrıca depremlerin olması Rodos şehrini büyük ölçüde harap etmiştir. Helenistik dönemde Rodos sadece politika ve ticaret ile değil aynı zamanda bilimde, retorikte ve diğer sanat kollarında Anadolu’nun güneybatısında rakipsiz olmuş, özellikle heykeltraşlıkta çok ileri seviyelere çıkmıştır.

Hıristiyanlığın yayıldığı M.S. 58 yılında Aziz Pavlus adayı ziyaret ederek, Lindos kasabasında eşitliği esas alan bir dünyayı müjdelemesi ile adada tarihin en önemli dönemeçlerinden birisi yaşanmıştır. Hıristiyanlık burada gelişeceği uygun bir zemin ve kitle bulmakta gecikmemiştir. Hatta dinin gelişimi o denli hızlı olmuştur ki, 325 yılında İznik’te toplanan konsülde Rodos, piskopos ile temsil edilecek bir düzeye ulaşmıştır.

Rodos, 612 yılında Doğu Roma İmparatorluğu idaresine geçse de Perslerin tekrar Doğu Roma’nın, Arapların, Bizans’ın, tekrar Arapların, tekrar Bizans’ın hâkimiyetine girmiştir.

Adanın ünü biraz da Rodos Şövalyeleri’nden (Saint Jean) gelmektedir. Adanın en önemli eserleri bu şövalyeler tarafından yaptırılmış ve adayı ihya etmişlerdir. Kudüs’e yapılan I. Haçlı Seferi’nin ardından şövalyeler Kudüs’ten kaçıp önce Kıbrıs Adasına sığınmış, ardından da Rodos Adasını satın almışlardır. Sonraki haçlı seferlerinde önemli bir üs olarak kullanılmış olan ada önemli bir askeri bölge olmuştur. (1070)

Çaka Bey İzmir’de bir Türk Beyliği kurmuş, kurduğu donanma ile Midilli, Rodos, Sakız, Sisam gibi adalarını ele geçirerek beyliğin sınırları içine katmış böylece Rodos üzerinde Türk hâkimiyeti başlamıştır. (1090) Fakat Çaka Bey’in damadının I. Kılıçarslan tarafından öldürülmesi sonrası Rodos ve diğer Ege adaları üzerindeki Türk hâkimiyeti sona ermiş, lakin Çaka Bey’den sonra bile Türklerin Rodos ve diğer adalara yönelik ilgileri devam etmiştir.

Rodos, Bizans hâkimiyeti altında iken bile Venedik ve Ceneviz gibi döneminin güçlü denizci devletleri arasında da mücadele sebebi olmuştur. Haçlı Seferleri ile birlikte Ortadoğu’ya açılan “Levante” denilen, Doğu Akdeniz’de çok büyük önem taşıyan ticarete egemen olmak isteyen ve Ege ticareti açısından tarih boyunca önemini yitirmeyen Rodos üzerinde hâkimiyet kurma konusunda bu iki denizci devlet defalarca karşı karşıya gelmiştir. Bu mücadele sırasında Rodos ve Oniki Ada, önce Venediklerin (1082), daha sonra da Cenevizlerin eline geçmiştir (1248).

1264 ‘lü yıllarda Bizans İmparatoru Rodos adasının tasarruf hakkını kardeşi İonnes’e bahşetmiştir. (Pronia) Ancak bu dönemden itibaren Türkler’in güçlü bir şekilde Ege’de ortaya çıkması, ada üzerindeki şartları tekrar değiştirmiştir.

Osmanlı Devleti büyüyüp güçlendiğinde adanın jeopolitik konumunun ne kadar değerli olduğunun farkına varılmış, Fatih Sultan Mehmet döneminde, Osmanlı Devleti, adaya iki sefer yapmış ama başarılı olamamıştır. Fetih, Kanuni dönemine kadar ertelenmiştir. Kanuni Sultan Süleyman öncelikle Marmaris’e bir kale yaptırmış ve ardından Marmaris üzerinden Rodos’a fethe çıkmıştır. Kanuni Sultan Süleyman, adayı fethettikten sonra Rodos Adası yaklaşık 400 yıl (1522-1912) Osmanlı Devleti idaresi altında kalmış olup, bu döneme ait pek çok tarihî eser hâlihazırda görülmektedir. Osmanlı kontrolünde iken Adanın camileri hatta müftüsü bile bulunmaktadır. Rodos Adası Osmanlı’dan sonra 1912 yılında İtalya’nın eline geçmiş ve 1947 yılında ise Yunanistan’a bırakılmış ve şu an hala Yunanistan’a bağlı olarak yönetilmektedir.

Rodos sadece bir ada değil aynı zamanda Doğu Akdeniz'in tarihî eserlerle dolu, güzel iklime sahip en güzel şehirlerinden biridir. Akdeniz İklimi görülmekle birlikte Rodos adasında sıcaklık yıl boyu yüksektir, yaz aylarında ise sıcaklık 30 dereceyi bulmaktadır. ‎ ‎

Hem kültürel anlamda hem de doğal güzellik anlamında oldukça zengindir;

• Rodos Eski Şehir

• Rodos Akropolü

• Üstadlar Sarayı

• Şövalyeler Caddesi

• Rodos Akvaryumu

• Arkeoloji Müzesi

• Yedi Pınar

• Hipokrat Meydanı

• Rodos Kalesi

• Filerimos Manastırı

Rodos Adası, tam bir plaj cennetidir. Denizin rengi bir koyda başka diğer koyda başka olup, mavinin onlarca tonu karşısında şaşkınlık yaratacak derecede farklılık görülmektedir.

• Tsambika Plajı

• St. Paul Plajı

• Kallithea Plajı

• Elli Plajı

• Faliraki Plajı

• Anthony Quinn Plajı

• Rodos Ladiko Plajı

• Lindos Plajı

• Ixia

Rodos’un güneyinde Faliraki bölgesinde turistlerin çok sık ziyaret ettiği bir plaj Anthony Quinn adıyla bilinmektedir. Anthony Quinn tarafından çok beğenilmiş ve adanın bu kısmı ünlü oyuncu tarafından satın alınmıştır.

Değişik kültürlerin egemenliği altında kalsa de RODOS, Şövalyeleri ve Dünya’nın 7. harikası Rodos Heykeli ile hafızalara kazınmıştır. Dr. Ayşin Nalân YETMEN

Lojistik ve Ulaştırma Bilim Uzmanı

Abonelik Formu

* gerekli yerler

Sualtı Dünyam

2017 © Copyright by Peter Salvatore