"Benim divemaster brövem var... 9 yıl önce aldıydım.... Gerçi 8 yıldır dalmıyorum ama bu hafta sonu dalacağım!" Dalış böyle bişi değildir!

....

Yıllar yıllar önce "ilgili federasyon" altın cankurtaran olmanın şartları arasına "dalıcı" olma şartı koydu... Hatta bu şart her seviyede "cankurtaran eğitmeni" için de olmazsa olmazdı....

Ve ilk cankurtaran eğitmeni kursunda yaklaşık bir ay önce "dalıcı olmuş" cankurtaran eğitmeni adayları kursta kursiyer olarak bulunuyorlardı.... İçlerinde "dalıcı" eğitmen eğiticisi olanlar da vardı ama çoğunluk "taze dalıcı"ydı...

Bir kenarda scuba bağlayan" taze dalıcı" eğitmen adaylarını izliyoruz bir eğitmen dostumla... Bir eğitmen adayının scuba ile savaşı dikkatimizi çekti, odaklandık... Regülatörü tüpe bağladı, denge yeleğini regülatörün altından, üstünden tüpe bağlamaya çalışıyordu da tabii olacak iş değildi... Bu arada yanımıza şimdi rahmetli olan dalış hocası geldi.... O da gözüyle kursiyeri izlerken sorduk : Hocam bağlayabilir mi? Rahmetli cevap verdi : Ben de ona bakıyorum, belki bir bildiği vardır...

Kursiyerin bir bildiği olmadığını anlamamız uzun sürmedi... İlk düğmeyi yanlış iliklemişti...

Dalış böyle bişi değildir!

....

"Ben dalış için yaratılmışım!", "Hocam ben Karadenizliyim, dalışı çabuk öğrenirim! ", "Yüzme biliyorum, nasıl olsa dalarım!"...

Dalış böyle bişi değildir!

....

Dalış sualtına inmek için gereken "yabancı dildir"... Ve her yabancı dil gibi bıraktığın yerde kalmaz, konuşmaya konuşmaya unutursun, paslanırsın.... Her ara verdikten sonra daha gerilerden başlarsın... Nasıl ki üç beş kelimeyle bir yabancı dili konuşamazsan, üç beş beceriyle de dalamazsın!

....

Bir çok eğitmen, hangi bröve seviyesinde olursa olsun uzun süre ara vermiş balıkadamlara hatırlatma ve adaptasyon eğitimi verir. Bizde yaygın değildir ama böyle eğitmenler vardır.... Ve çok doğru bir uygulamadır...

....

"Ne yani bu brövenin sahibiyken gidip tekrar kurs mu alacağım?" yanlış bir balıkadamın yanlış bir sorusudur... Su herşeyi kaldırır, gururu kaldırmaz! İyi dalışlar,

Yazı : Mehmet Avadan

Ana Menu Mehmet Avadan Yazıları