Atlamak başka, suya girmek başkadır. İhtiyaç halinde, zaman kazanmak için suya atlamak elbette doğru olandır ancak olağan şartlarda suya atlamak pek de uygun olan değildir. Burada atlamaktan kastettiğim platformun ucuna gelip, maske ve regülatöre bir eliyle basarak büyükçe bir adım atarak suya düşmek değildir. Bu her zaman normal suya giriş yöntemlerinden birisidir.

Platformun ucuna gelip takla atarak suya girmek dikkat çekmekten öte hemen sonrasında valsalva manevrasını zorlaştırıcı etki yapar, en azından valsalva denemesi geç sonuç verir. Ya da platformun ucuna gelip denize arkasını dönerek atlamak... Atladığı yeri görmediğinden olası kazalara karşı hayli savunmasız bırakır... Hareket halindeki bottan atlamak görsel bir suya giriş yöntemidir. Ama bu operasyonel balıkadamların kullandığı bir yöntemdir. Bot kenarına baş gidiş yönünde uzanıp hafifçe dönerek kendini suya bırakmak. Sportif amaçlı dalanların hareket halindeki bottan atlamaya hiç ihtiyacı olmaz. Bot durduktan sonra atlamanın çok daha makul olduğu, çok daha güvenli olduğu tartışmasızdır.

Sırtı suya dönük iken azıcık ayaklarla bot tabanını itip kendini suya bırakırken üzerindeki donanımın bir şeylere ya da dalış arkadaşına dolanıp sıkıntıya neden olma olasılığı pek de küçük sayılmazken, bunu bir de süratle yol alan botta yapmak...

Bazı balıkadamlar bel ağrısı ya da disk kaymasının neden olduğu ağrılar nedeniyle alışılagelmiş kuşanma ve suya girme yöntemlerini kullanmaları halinde hastalıkları ilerler. Bu nedenle bel ağrısından muzdarip balıkadamlar ya suda kuşanırlar ya da platforma ayaklarını sarkıtarak otururken kuşanır ve sağ veya sol taraflarından platforma iki elleriyle güç uygularken dönerek, tekneye bakacak şekilde kendilerini suy bırakırlar. Bu iki şekilde de bellerine gelecek yükü astgari seviyeye indirirler.

Hep tekneden suya girilmez elbette. Bazan bir iskeleden, bazan da kıyıdan direkt suya girilir. İskeleden suya girmek tekneden suya girmekle çok farklı değildir. Ancak iskelenin bazan denizden yüksekliği suya girmeye pek uygun olmaz. İskelenin yüksekliği makul seviyeyi aştığı yerde suya girmek mümkün olsa da bunu sportif dalış yapacakların denemesi akıllıca olmaz. Başka bir noktadan daha güvenli bir şekilde suya girmek varken denemek bile yanlış olur. Mesafe yükseldikçe paletler suya girme anında balıkadamı bazan az bazan çok öteleyerek istenmeyen durumlar yaratır.

Kıyıdan denize girmek nispeten en kolayı olsa da dalgalı kıyıda, zemini taş veya kayalık olan yerde hayli güç ister. Suda durabilecek mesafeye kadar paletler elde, donanım sırtta ilerlemek her zaman gerekenden fazla bir güç gerektirir. Vücut olarak hazır değilseniz zorlanırsınız.

Ölçü vermek gerekirse suya giriş esnasında en az su sıçratan yöntem en uygun olandır. Suyun çok az sıçraması suya karşı en düşük profil verdiğinizin kanıtıdır ki zaten amaç da budur. Ve en az su sıçratarak suya girmek belli bir dalış sayısından sonra mümkün olabilen bir beceridir.

Takla atarak suya girmek balıkadamın işi değildir, balıkadam suyu en az sıçratarak sessizce suya girendir...

İyi dalışlar,

Yazı Mehmet Avadan

Ana Menu Mehmet Avadan Yazıları